Lübnan’ın Bankacılık Krizinin Çözülmesi Kolay Değil

Lübnan’ın Bankacılık Krizinin Çözülmesi Kolay Değil

Lübnan Merkez Bankası’nın yeni başkanı Karim Souaid, ülkenin bankacılık krizini çözme görevine başladı, ancak bu sorunun hızlı bir şekilde çözüleceği konusunda pek umutlu değilim.

Souaid, 27 Mart’ta Wassim Mansouri’nin yerine atanarak Merkez Bankası’nın başkanlık görevine geldi. Mansouri, Temmuz ayından bu yana geçici başkanlık yapıyordu. Ancak, başkanlık pozisyonunun Maronit Hristiyanlarına atanmış olması nedeniyle, Şii olan Mansouri’nin bu göreve atanması yasal olarak mümkün değildi.

Souaid’nin merkez bankacılığı deneyimi olmayan biri olduğu öne sürüldü, çünkü kariyerine ticari bankacılıkta başlamış ve sonrasında varlık yönetimi ve özel sermaye alanında çalışmıştır. Ancak, bu deneyiminin bankacılık reformunu çözme konusunda bir engel teşkil etmediğini düşünüyorum. Birçok ülkenin bankacılık reformu sürecinde benzer bir yol izlediğini gördüm.

Lübnan’daki bankacılık yeniden yapılanması karmaşık olabilir, ancak matematiksel ve muhasebe işlemi zorlayıcı değildir. Bağımsız bir danışmanlık firmasıyla, bankaların varlıklarının ne kadarının geri ödeneceğini tahmin etmek, ardından tüm hissedar sermayesini silmek, yurt dışı borçlularına yapılacak tüm veya neredeyse tüm ödeme yükümlülüklerini silmek gerekecek. Ancak, bu işlemlerin uygulanması zorlu olacaktır.

Lübnan’da bu sorunla ilgilenen üç ana paydaş bulunmaktadır: bankaların hissedarları, büyük mevduat sahipleri ve çoğunlukla küçük ama ekonomik olarak savunmasız olan depozit sahipleri.

Bankaların hissedarları için mesaj şu olmalıdır: Yalnızca hissedar sermayelerinin silinmesi yeterli olmayacaktır. Bankaların gelecekte sürdürülebilir olması için yeni para koymaları gerekecektir.

Lübnan’da öncü bankalar güçlü aileler tarafından kontrol edilmektedir. Bu aileler, siyasi etkiye sahip olup, bankaların kontrolünü devam ettirmek istemektedirler. Bu sebeple, diğer bankalarla birleşerek mali yükümlülüklerini azaltmak zorlu bir süreç olacaktır.

Zengin mevduat sahipleri, örneğin 10 milyon dolarlık bir mevduatın 5 milyon dolara düşürülmesi gibi “kesinti”leri kabul edebilirler, özellikle de servetlerinin çoğu yurt dışı veya gayrimenkul gibi reel varlıklarda bulunuyorsa. Ancak bunlar, tüm mevduatların yalnızca %10 ila %15’ini oluşturduklarından, bu tür büyük kesintiler bile açığı kapatmaya yetmeyecektir.

Sonuç olarak, Lübnan’daki bankaların bu krizi çözme kabiliyeti, ancak büyük ölçüde hükümetin ve Merkez Bankası’nın üzerindeki siyasi baskılar kaldırılabilir ve teknik yeterlilik gösterilebilir. Eğer yeni başkan Souaid, Merkez Bankası’nın güvenini yeniden inşa edebilirse ve denetimler yaparak, eski Başkan Riad Salameh döneminin kapanan dosyalarına ışık tutarsa, bu büyük bir başarı olacaktır.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *